ŞEBNEM SUBAŞI Vegan yaşam biçimi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygınlaşıyor. Her geçen gün menüsünde vegan seçenekler bulunduran kafe ve restoran sayısında artış yaşandığı görülüyor. İzmir’in ilk yüzde yüz vegan kafesi olan Yaşam Vegan Kafe’nin kurucuları Gülçin ve Hakan Yaşam ile vegan yaşamı konuştuk. • Vegan yaşamı biçimi nedir? Neden tercih edilmeli?
ŞEBNEM SUBAŞI
Vegan yaşam biçimi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygınlaşıyor. Her geçen gün menüsünde vegan seçenekler bulunduran kafe ve restoran sayısında artış yaşandığı görülüyor. İzmir’in ilk yüzde yüz vegan kafesi olan Yaşam Vegan Kafe’nin kurucuları Gülçin ve Hakan Yaşam ile vegan yaşamı konuştuk.
• Vegan yaşamı biçimi nedir? Neden tercih edilmeli?
Veganlık, en temelde hayvanları mal veya kaynak olarak kullanmamaktır. Onların sömürülmelerine karşı olan bir yaşam biçimidir. Toplumumuzda yalnızca beslenme savına indirgense de bu yanlıştır. Veganlık etik bir tutumdur. Arkasındaki etik durumu içselleştirirseniz eğer vegan olmak bir diyetten çıkar ve o hayvanı köle olarak ya da kaynak olarak kullanmayı bırakmanız gerekir. Yani sadece beslenme ve diyet değildir. Yediklerinizden tutun da giyiminiz, kullandığınız ürünler, oturduğunuz koltuk… Buradaki hayvan kullanımını en aza indirmek ya da bitirmektir. Eğer biz hayvanların da yaşam hakkı olduğunu savunuyorsak, dünyayı paylaştığımız canlıların da var olduğuna inanıyorsak vegan olmalıyız. ‘Ben vegan besleniyorum’ dediğinizde bu bir diyettir, ‘ben veganım’ dediğinizde ise bu bir yaşam biçimidir.
• Merak edilenlerden biri de veganların proteini nereden aldığı ve nasıl beslendiği meselesi. Nasıl besleniyorsunuz?
Biz 6 buçuk yıldır veganız ve bununla ilgili çok soru alıyoruz. Zaten en temel soru bu gerçekten. Et yenilmez ama siz proteini nereden alıyorsunuz diyorlar. Evet, ette protein var ama yanında alabileceğiniz ekstra zararlı şeylerin olduğu da ortada. Fasulye, mercimek, nohut gibi birçok bakliyatta protein mevcut. Bir marulu ve bir kilo eti alın, marulda daha çok protein olduğunu göreceksiniz. Ancak insanlar direkt proteini nereden alacaksınız derken bu açıdan hiç bakmıyorlar ya da araştırmıyorlar.
• Üzerinde vegan etiketi olup birçok kimyasalı içeren ürünler de var. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tabiî ki vegan beslenmek doğru bir şekilde uygulanırsa sağlıklı bir beslenme biçimidir. Dünya Sağlık Örgütü de zaten en sağlıklı beslenme biçiminin vegan beslenme biçimi olduğunu doğrulamıştır. Eğer marketten paketli ürün alırsanız elbette içinde koruyucu katkı maddesi bulunacaktır. Kişi veganım dediğinde tamamen sağlıklı beslenmeyebilir de. Mesela şu var, vegansın ama kilolusun. Bu tamamen kişinin nasıl beslendiği ile ilgilidir. Fast food besleniyorsa, karbonhidrat ağırlıklı besleniyorsa buna yüzde yüz sağlıklıdır diyemeyiz. Kişi tamamen sağlıklı beslenmek istiyorsa çiğ beslenmelidir.
• İzmir’deki çalışmalarınıza nasıl başladınız, süreç nasıl gelişti?
Kafe fikrinden önce, Vegan Platform adında bir sosyal medya grubu kurduk. Oradan veganlıkla ilgili her türden bilgiye yer veren makaleler, çeviriler, besin değeri tabloları gibi paylaşımlar yaptık. Aynı zamanda evde denediğimiz çeşitli vegan tarifleri de paylaşıyorduk. Aramızda yaptığımız değerlendirme sonucu vegan mutfağa ağırlık vermeye başladık. Kafe açma düşüncesi de o sıralarda doğdu. İkimiz de mevcut işlerimizi bırakıp İzmir’e geldik ve Temmuz 2016’da Yaşam Vegan Cafe’yi açtık. İzmir’de açmamızın sebebi ise yüzde yüz vegan bir kafenin var olmayışıydı. O nedenle İzmir’in ilk vegan kafesi olma ünvanına da sahibiz. Birçok yabancı müşterimiz bizi gittikleri ülkelerde de anlattıkları için 2018 yılı Travel&Hospitality Ödülleri’nde Yılın Butik Restoranı seçildik. Veganlığı görünür kılma çabamızın takdir görmesi bizleri mutlu ediyor.
• İnsanların tepkisi nasıldı?
Başlarda çevre esnaf yadırgadı, ‘bunlar vegan bunlarda et yok’ dediler. Bir süre sonra Vegmacun’u tattılar. Bakış açıları gerçekten değişti. Vegan kafe ama tamamen aynı lezzette üretiyorlar demeye başladılar. Veganlığı bu şekilde onlara kabullendirmiş olduk. İlk açtığımız zamanla şu anı kıyaslarsak elbette vegan kitle bakımından yukarı doğru bir ivme olduğunu söyleyebiliriz. Yine de vegan olmayan müşterimiz çok daha fazla. Burayı seviyorlar, burayı bir yaşam alanı olarak benimsiyorlar. Biz herkese açık bir kafeyiz. Bu nedenle herkesin ortak paydada buluştuğu bir yer burası. Vegan olmayanlarla veganlık üzerine konuşabilme fırsatını yakalıyoruz. Yavaş yavaş da olsa bir değişim süreci oluyor insanların hayatında ve bu gözle görülebilir bir şey haline geliyor.