Son zamanlarda Türk halkının sıkça duymaya başladığı bir kelime var: Veganlık. Çoğu insan veganlığı vejetaryenlik (et yememek) ile karıştırıyor. Ancak veganlığın yeme şekli dışında yaşam tarzı, kullanılması gereken tekstil ürünleri, hatta kozmetik ürünleri için de belli başlı kuralları var. Peki veganlık nedir? Nasıl vegan olunur? Vegan ürünler nelerdir? İşte size bir veganın deneyimleri ve tavsiyeleri…
Veganlık nedir? Kaç yıldır vegansın?
Veganlık, sinir sistemi olan, acı çekebilen, mutlu olabilen, gözlerine bakabildiğimiz, sosyalleşebilen canlıların yaşam hakkına saygı duymaktır.
Bir empati denklemidir. Dolayısıyla onları parçalayıp yemekten, ürünlerini tüketmekten, onları bir şeye zorlamaktan, istemediklerini dayatmaktan vazgeçmektir.
3.5 yıldır veganım. 2016 Haziran’dan bu yana.
Vegan olmaya nasıl karar verdin? Veganlığa geçiş hikayenden bahseder misin?
Aslında karar verdiğimde kendimi vegan olarak tanımladığımdan haberim yoktu! Çocukluğumdan itibaren sık sık et tavuk balık tüketimiyle ilgili tereddütlerim oluyordu, aralıklarla vazgeçiyor sonra devam ediyordum.
Bir gün bir festivalde uzun süre aç kaldım. Arkadaşımla hamburger aldık. Ben iki tane hamburger aldım.
Arkadaşım da “Senin bu kadar sevebileceğini düşünmemiştim” dedi. Bunun üzerine sohbet daha önce hangi hayvanların etlerini yediğimizden devam etti.
Arkadaşım bana tavşan bile yediğini söyledi. Nasıl kıydığına inanamadım.
“Şu an elindeki etle hiçbir farkı yok. Ölü bir hayvan, sadece boyutları farklı” dedi.
O an sanki bilincimde bir kilit açıldı. Komik gelebilir ama mistik olsun diye böyle söylemiyorum. Resmen öyle hissettim. Elimdeki hamburgeri bıraktım.
Ertesi gün iznimin tamamını hayvan endüstrisi üzerine okumaya ve araştırmaya ayırdım. Vahşet içeren videolardan uzak durmaya çalışarak kalbimin kaldırdığı ölçüde hayvanların tabakta yemeğe nasıl dönüştürüldüğünü anladım ve bunu yıllar boyu nasıl normal karşıladığımıza hayret ettim. Hepsi hayat dolu, yaşamak isteyen, üreyen ve insanlar için hiçbir tehdit yaratmayan bu hayvanlara nasıl kıymıştım.
‘Kabusun en büyüğü süt ürünlerinin elde edilişi’
Ama peynire aşıktım. Ondan hiç şüphem olmamıştı. Oysa kabusun büyük boyutunu süt ve ürünlerinin elde edilişi oluşturuyordu. Bunları öğrendikten ve hissettikten sonra bir daha bu gıdaları tüketemeyeceğimi anladım. Hatta epey bilinçsizdim.
Bu kadar radikal bir şekilde beslenme şeklimi değiştirmem pek iyi olmadı. Fiziksel olarak biraz sorun yaşadım. Belki yaşamayan da vardır ama daha sonradan tanıştığım veganlar aşamalı geçiş yapmışlar.
Örneğin, başlangıçta haftada birer ikişer gün tamamen vegan beslenip bedenlerini alıştırarak. Ben bilmediğimden bodoslama dahil oldum. 6 ay sonra artık canım eskiden sevdiğim yemekleri çekmez olmuştu.
1 yılım dolmadan da tatlarını unutup kokularından rahatsız olmaya başladım. Ya da iştahımı iyi yönettiğimden olabilir. Sevdiğiniz yemekleri tamamen unutmak zorunda değilsiniz. Onun için zaten ikame gıda diye bir seçenek var.
İkame gıda nedir peki?
Et, süt ürünleri tatlarını taklit eden gıdalara deniyor. Ama onların vegan olmanın üzerinden epey zaman geçtikten sonra yenmesini öneriyorum. Böylece aradaki lezzet farkını anlamak zorlaşır.
Pes ettiğin anlar oldu mu?
Zihinsel olarak hiç zorlanmadım. Festivaldeki o andan itibaren dönüşüm olmayacağını anlamıştım. Ama fiziksel olarak zorlandım. Çünkü hiçbir fikrim yoktu, kendimi sağlıklı beslenme gurusu sanarken yediklerimin çöp olduğunu düşünüyordum artık. Et düşkünü olmasam da yediğim her şeyde süt ve süt ürünleri vardı neredeyse.
Ne yiyeceğimi öğrenmem zaman aldı. Onun için de bedenim tepki gösterdi. Baş ağrıları, yabancısı olduğum kramplar gibi. Ama dediğim gibi, ben cahil bir vegandım. Önce karar verdim, sonra bu yaşam şeklinin veganlık olduğunu anladım da diyebiliriz.
Pes etmedim! Bir gün bile. Çünkü kendimi tamamen vicdani sebeplerle içine attığım bu yol, şansıma en en en sağlıklı beslenme ve yaşam şekli çıktı. Bu sayede sağlığımın daha iyi olacağını anladım.
Ki öyle de oldu. Bir de çevremdekilerin alışmasını sağlamakta biraz zorlandım. Herkes sağlığımı tehlikeye attığımı düşünüyordu. Neyse ki ilk altı ay sonunda yaptırdığım testimde her şey yolundaydı.
‘Artık hasta olmuyorum’
Sağlığında nasıl değişiklikler oldu peki?
Öncelikle ruh sağlığımda inanılmaz bir değişiklik oldu. Bende terapi etkisi yarattı. Hayattaki önceliklerimi değiştirdim. Pamuk gibi biri oldum. Fiziksel sağlığım hiç olmadığı kadar iyi. Kış aylarında grip olmuyorum. Hatta genel olarak hasta olmuyorum, hasta hissetmiyorum.
Uyanırken hiç olmadığı kadar hafif ve dinç oluyorum. Sabah yataktan çıktıktan sonra amuda kalkıyorum! Delicesine bir enerji. Ki sabah 6.30’da evden çıkıp işten en erken 21.30’da döndüğümü düşününce enerji yakıtının doğrudan yediklerim olduğunu düşünüyorum. Yaşım ilerledikçe daha kolay yorulan biri olacağıma daha aktif oldum.
Vegan olunca otomatik olarak çok sağlıklı, çok dinamik, çok enerjik biri olmuyorsunuz tabii. Yine bitkisel kızartmalar, paketli gıdalar tüketerek sağlıksız biri olabilirsiniz. Bu bir tercih. Ben çok çok basit yemekler yiyorum.
Tamamen Türk mutfağından besleniyorum. Yani vegan deyince avokado, chia vb damak kültürümüze uzak egzotik gıdalar geliyor akla hemen. Hayır, hiç alakası yok. Türk mutfağı vegan beslenme için diğer tüm mutfaklardan daha iyi. Hatta bence ikame gıda sektörü, diğer mutfakların bizim gibi kendilerine özgü sağlıklı lezzetleri olmadığından yabancı ülkelerde daha gelişmiş olabilir.
Hangi sağlık taramalarını yaptırıyorsun? Sonuçlar nasıl çıkıyor?
Her 6 ayda bir kan testi yaptırıyorum. Şimdiye kadar sorunlu çıkan bir değerim olmadı. Sonuçlarını sosyal medyadan da paylaşıyordum. Belki küçücük de olsa bir ilham verebilirim diye. B12 değerim hayvansal beslenen ortalama birinden daha yüksektir, eminim.
Onun dışında beslenmemle bağlantılı olabilecek hastalık risklerinin hiçbirini taşımıyorum. Yani bu, vegan olmasanız da dikkat edilmesi gereken şeyler. O tür riskleri taşıdığımdan değil, her koşulda baktırmak gerektiğinden baktırıyorum.