Amerikalılar, osteoporozu önlemek için düzenli olarak daha fazla kalsiyum tüketmeye teşvik ediliyor, ancak büyük miktarlarda süt ürünleri, kalsiyum takviyeli yiyecekler veya takviyeler olmadan tavsiyeleri karşılamak pratikte imkansız. Veganlar, takviye edilmiş yiyecekler veya takviyeler olmadan süt ürünlerini yemedikleri için, kalsiyum alımları düşük olma eğilimindedir (ABD’de 19-50 yaşındaki yetişkinler için önerilen günlük 1.000 mg alımına kıyasla günde yaklaşık 400-600 mg).
1990’larda vegan topluluğu, osteoporozun diyette kalsiyum eksikliğinden ziyade kemiklerden kalsiyum kaybı hastalığı olduğu fikrini destekleyerek düşük kalsiyum alımımıza yanıt verdi. Bu görüş, süt ürünü alımının daha yüksek olduğu ülkelerde daha fazla kalça kırığı olduğunu gösteren araştırmalara ve hayvansal proteinin idrar yoluyla kalsiyum kaybına neden olduğunu gösteren araştırmalara dayanıyordu. Bu nedenle – düşünceye göre – kalsiyum alımı osteoporozu önlemek için önemli değildir ve veganlar diyetlerinde hayvansal protein bulunmadığı için korunmaktadır.
Ancak bu iki fikrin de yanıltıcı olduğu ortaya çıktı.
Daha ileri araştırmalar, ülkeler arasında kalça kırıklarının osteoporozdan çok düşme riskinin göstergesi olduğunu gösterdi. Hong Kong’da yapılan yeni bir araştırma, Hong Kong’daki erkek ve kadınların daha düşük kalça kırığı oranlarına sahipken, daha yüksek vertebra kırığı oranlarına sahip olduklarını ve kadınların Kafkasyalı kadınlardan daha yüksek osteoporoz oranlarına sahip olduğunu buldu.
Kalsiyumun kemiklerden idrara süzülmesine gelince – kullanılan bu proteinin izole edildiğini gösteren çalışmalar, bütün gıdalardan protein yemek kalsiyum dengesizliğine yol açmamaktadır. Nüfus çalışmaları ve klinik araştırmalar, hayvansal protein de dahil olmak üzere proteinin kemikler üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını göstermektedir.